9 Ocak 2009 Cuma
8 Ocak 2009 Perşembe
Her zaman papaz pilav yemez
Benfica'nın bir maçı...Sahaya Benfica'lı bir taraftar giriyor...Akabinde güvenlik görevlileri giriyor...Taraftara uyguladığı şiddetin dozu kaçınca sahaya giren diğer taraftarlar ,orantısız güç kullanan güvenliğin "balans ayarı"nı unutmayacakları şekilde yapıyor...
Mário Jardel Almeida Ribeiro
Mário Jardel Almeida Ribeiro bizim tanıdığımız ismiyle, Süper Mario Jardeeeeeeeel!! (jardel süper lakabını Türkiye'de almıştır)tv sunucusularının ses kısmalarına neden olan jeneriklik kaç tane golü var merak ediyorum...uefa kupasından sonra takımdan ayrılan hakan şükür'ün yerine alternatif gelmişti GS'a. gelmesi bile büyük olaydı aslında, hem iyi paraya mal olmuş (16milyon$) o zamanlar başkanlık hayali olan Cem Uzan sayesinde kulübe kazandırılmıştı.
gelmeden önce porto da 125 maçta 130 gol atmış ve sadece 1 sezon oynayabildiği GS formasıyla 43 maçta 34 gol atmış ve bunlardan birini de GÖTÜYLE atmıştır!
aslında çarpıp giren bir toptur bu ama kendisi geldiğinde ayağının tozuyla; "istesem kıçımla gol atarım" dediği için doğal olarak çarpmadan öteye geçmiş ve dönemin atv anchorman i Ali Kırca tarafından canlı yayına alınmıştır.
Atalarımızın bir lafı vardır, kadın insanı rezil de eder vezir de diye. Jardel in karısı rezil eden tipte çıktı ne yazıkki. Eşinin arıza çıkartması nedeniyle daha sezon bitmeden Türkiye'den ayrılmak durumunda kalmıştır.
GS dan hemen sonra sporting lisbon a geçen Jardel burada 49 maçta 53 gol atmış ve Portekiz'de yılın oyuncusu seçilmiştir, lakin sonrasında gelen sakatlıklar sebebiyle kariyeri çakılma noktasına gelmiştir.
ingilterede bolton macerasına girişen jardel 2003 sezonu sonunda arjantin de old boys forması giymiştir. 2005 yılında adı ankaragücüyle anılmış fakat transferi gerçekleşememiştir.
o sezon brezilya ya dönen süper mario 2006-07 sezonunda anorthosis e geçmiştir ancak 7 maçta oynamış yine de 2 gol atmayı başarmıştır.
94ten 2003 e kadar toplam 329 maçta 300 üzerinde gol atan jardel, 2003-2009 arası sadece 89 maçta 32 gol atmıştır.
Galatasaray ın süper kupayı kazanması ve o yıl şampiyonlar liginde çeyrek final oynamasında büyük payı bulunan jardel için bu yazı azdır bile aslında ya, ayaklarına sağlık Süper Mario Jardel!!
teşekkürler Serhat Gürsoy
spor-siyaset >< siyaset-spor
Blog'da daha çok yazılarını görmek istediğimiz Serhat'ın eline sağlık...Yine harika yazı...Son dönemde bir insanlık dramının yaşandığını göz önünde bulundurursak yazıyı yazma sebebimi de bulmuş oluruz. Ama asıl sebep http://www.ntvspor.net/Pages/31346.ASP adresindeki haber oldu diyebiliriz. golünü atmış formayı
kaldırmış altından filistin'e destek t-shirt ü. hani karıştırmayacaktık? spor ve siyaseti yani. kabul etmek istemiyoruz belki, çoktaaan bir aradalar zaten hatta ta başından beri belki de ama, e hani karıştırmayacaktık!!!
Spor bakanlığı gibi kurumlar siyaset karışsın diye değil; sporun organizasyon tarafı düzgün yapılsın, hak ve hukuku belirlensin diye var olan kurumlar. yersen! ben yemem, kaç kişi yer onu da bilmem herkes aç kalır gibime geliyor.
Ama sen golünü attın, formayı kaldırdın içinden filistin çıktı. ayni maçta karşı takım gol atsa formayı kaldırsa biri içinden davudun yıldızı çıksaydı ne olacaktı? bi sonraki pozisyonda çift dalarak intikam mı alacaktın o duygusallığı gösterdikten sonra? peki ilerde pelerin gibi boyna bayrak bağlayarak mı çıkacaksınız maçlara?
Stada gidip maç izleyen ya da tv başında takip eden herkes olayın vehametini zaten biliyor, bilmeyen de ilgilenmiyor. senin t-shirt gene güme gider yani merak etme. amerika hariç dünyanın hemen hemen tüm basını olayı yansıtıyor, tshirt giyme haberini yayınlayacak olan kuruluşla aynı yani bunlar. bomba haberini vermeyen senin gol haberini hiç vermez!
http://www.ntvspor.net/Pages/31346.ASP
6 Ocak 2009 Salı
Napoli'li futbolcuya yanlış olmaz!
Başrollerini Marlon Brando ile Al Pacino'nun paylaştığı 'Baba' filmini çoğumuz hatırlarız. Bu film, üzerinden yıllar geçmesine rağmen halen çeşitli TV kanallarında ekrana geliyor. Filmde Marlon Brando, 'Don Vito Corleone' isimli mafya babasını oynuyordu.Film, Amerika'da yeraltı örgütlerinin birbirlerine karşı sergiledikleri "En güçlü benim" temasını anlatıyordu. Malon Brando da İtalyan asıllı 'Don Corleone' isimli güçlü bir mafya babasıydı..
Mafyanın doğuş yeri İtalya'dır. Bugün Çizme'de bilinen en güçlü ve en acımasız mafya, Napoli'deki 'Camorra' örgütüdür. Arjantin Milli Takımı'nın hocası Maradona'nın Napoli'de top koştururken Camorra ile yaşadığı ilişkiler İtalya'da iyi bilinir.
Şimdi ilginç bir olay anlatacağım. 10 gün önce Napoli'de top koşturan 22 yaşındaki Slovak oyuncu Marek Hamsik arabası durdurularak silahlı iki kişi tarafından gasp edildi. Marek'in 25 euro değerindeki Rolex Daytona saati, 800 euro nakit parası ve kredi kartları çalınır.
Slovak oyuncu, olayı, Napoli Kulübü Başkanı De Laurentiis'e anlatır. İtalya'nın en ünlü film prodüktörlerinden biri olan De Laurentiis, oyuncusu Marek'e çaldırdığı saatin aynısı alır ve hediye eder.
VİERİ'NİN SAATİ GÜME GİTTİ
Ancak, Napoli'de top koşturan oyuncuların Camorra'nn yakın gözetiminde olduğu bilinir. Napolili bir oyuncuya yapılan yanlışı Camorra'nın affetmeyeceği bilinir. Olay medyaya yansıyınca Marek'ten çalınan saat bir kişi tarafından polis karokoluna teslim edilir. Karakol da Marek'e telefon açıp "Gel saatini al" der.
İtalyanlar'ın şöhretli golcüsü Vieri de, Marek'in yaşadığı akıbeti Şubat 2007'de Milano'da yaşamıştı. Sokakta gasp edilen Vieri'nin 16 bin euro'luk Audemars Piquet marka saati çalınmıştı. Marek saatine kavuşurken, Vieri olayın üzerine su içti.
5 Ocak 2009 Pazartesi
Namaz keeps together
O diil de sırat diye bişi varsa ve günün birinde yanyana gelirsek,ağzına sıçtım yaşar...Off yine mi?
Sana bir mektup daha yazmak zorunda bırakma beni Hakan...Lütfen !!!GALATASARAY ve Milli Takımın eski golcüsü Hakan Şükür, Antalya Belek'te kamp yapan Sivasspor'u ziyaret etti. Takımla birlikte idmana çıkan Hakan, daha sonra Sivas’ın teknik heyeti, TRT muhabirleri ve otel yöneticileri ile birlikte maç yaptı.
http://www.milliyet.com.tr/Spor/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&Kategori=spor&KategoriID=&ArticleID=1043105&Date=05.01.2009&b=Hakan%20Sukur%20Sivasspor%20idmaninda&ver=10
Sona doğru adım adım
2001 Mayısıydı...Ankaragücü maçı bizim için çok önemliydi ve mutlak kazanmamız gerekiyordu.Kazanırsak 5 sene üstüste şampiyon olacaktık...O gün tribünden sadece benim değil arkadaşlarımın da gördüğü ilginç bir durum vardı...emre ve okan deli danalar gibi koşturup rakibe kasdi tekmeler atıyor,pozisyonları eziyor harcıyordu...Daha dün gibi gözümün önündeydi maç...Nitekim okan hiç olmayacak bir pozisyonda emreyle rakibe çift girdi ve oyundan atıldı...Hem mağlup durumdaydık hemde 10 kişiydik...2-1 yenilmiş şampiyonluğu o maç vermiştik...O olaydan sonra emre ve okan akabinde açıkça Galatasaray'ı satarak defolup gittiler...Ve sonunda layıklarını buldular...Ceplerine sadece "haksız kazanç"dan (oynamayarak-emek vermeyerek) elde ettikleri paralar girdi...Okan'ın zaten kapasitesi sınırlıydı...Anında geri döndü...Emre kapasitesi olsa da art niyetli ve saygısız bir futbolcuydu....Bugün Vatan gazetesinde bir yazı okudum emre ile ilgili...Öncelikle şaşırdım çünkü vatan 3 gündür fenerin üstüne çok gidiyor...Muhtemelen Aziz Yıldırım suyun musluğunu kesince ibrahim sinirlenmiş bu işe...Ancak bugünkü yazı A'dan Z'ye doğru...emre'nin Avrupa macerasının aslında bir hiç olduğu tamamiyle balon olduğunu gösteren enteresan bir yazı...İstatistiklerle dolu....Ortega 2002'de Fenerbahçe'ye geldiğinde ne kadar üzüldüysem,emre'yi aldıklarında bir o kadar sevindim....Bomboş, müzmin sakat bir bidona yıllık 3.5 mio eu...inanılacak gibi değil...ama insan sormadan da edemiyor....acaba emre gibi futbol hayatı yakında bitecek başarısız bir futbolcuya o paranın verilmesi için başkalarımı devreye girdi? Yazıda belirtilen "arkası sağlam" cümlesi aslında ne anlama geliyor?4 Ocak 2009 Pazar
Geleneksel FA Cup sürprizleri
Manchester City 0-3 Nottingham Forest ITV highlights
İngiltere'de gelenektir.Her sene FA Cup'da mutlaka bir sürpriz yaşanır.Bu senede bunu başaran Nottingham Forest.Atkı koleksiyonumun nadide parçalarından biri olan N.Forest'e çocukkende sempati duyardım.Meşhur "we are the best Nottingham Forest" tezahuratının babaları dün Manchester'da müşthiş bir oyunla City'i hezimete uğrattı.Hele Tyson'ın 38'de bir golü var ki...
Bu arada 18:00'de NTVSpor'da Southampten-Man.Utd FA Cup maçına bakılabilir.Belki bir sürpriz...
İngiltere'de gelenektir.Her sene FA Cup'da mutlaka bir sürpriz yaşanır.Bu senede bunu başaran Nottingham Forest.Atkı koleksiyonumun nadide parçalarından biri olan N.Forest'e çocukkende sempati duyardım.Meşhur "we are the best Nottingham Forest" tezahuratının babaları dün Manchester'da müşthiş bir oyunla City'i hezimete uğrattı.Hele Tyson'ın 38'de bir golü var ki...
Bu arada 18:00'de NTVSpor'da Southampten-Man.Utd FA Cup maçına bakılabilir.Belki bir sürpriz...
Kralcı > Kral
Irkımın evladının bir olayına hastayım.Kraldan çok kralcılık,gariban babalığı,komplekse yakın tevazu....Bu Türk ırkına osmanlı'dan kalma bir gelenek olsa gerek.Osmanlı zamanında sürekli aşağılanan ve bastırılmaya çalışılan Türk ırkı kendine olan güvenini ve bilincini ancak Misak-ı Milli zamanında Başbuğ Atatürk ve kurmayları tarafından kazandı.Ancak 85 senelik genç Cumhuriyet'i oluşturan halk halen Türk Irkını olması gereken yüksek yere bir türlü koyamıyor.Bu kafaya faşizm deme varoşluğu,klişesi ve cahilliğine tükürmem bile.Bu kendi ırkıma olan hayranlığımla açıklanır.Bu da en olması gereken duygulardan biri.Biz bu hayranlığı Rambo filmleriyle suni olarak kazanmadık.Bizzat tarihimizde ,doğamızda,genlerimizde var.İsrail'in Gazze'de yaptıkları kabul edilemez.Olayın siyasi taraflı beni ilgilendirmiyor.İnsani tarafı ilgilendiriyor.O kadar sivilin çocuğun zarar görmesi kara lekedir.Dün akşam yerli-yabancı kanallarda yorumlara baktım...Şu ana kadar en ciddi tepkiyi tek bir ülke verdi..Türkiye !
Hükümet bazında Suudlara bakıyorsun tepki yok,Mısır'da yok,Ürdün'de yok,Suriye gıkı çıkmıyor...Arap kardeşler dut yemiş bülbül...Büyük bir film döndüğü çok belli....Bizler aslanlar gibiyiz....Çağlayan'da mitinge 100küsurbin kişi katılıyor...Diyarbakır'da keza...Eğer savaş duracaksa mitingler olsun ona birsey demiyorum...Fakat sormadan da edemiyorum...
30.000 şehidim var..Kanımdan,canımdan,ırkımdan 30.000 evlat...Eşzamanlı olarak ne zaman böyle mitingler yapıldı Diyarbakırda,Çağlayan'da....Ne zaman arap ülkelerinde protesto yürüyüşleri yapıldı....Ne zaman terörist köpekler kınandı araplarca???
Tarih birkez daha gösteriyor ki ,fayda sadece kendi kanından, ırkından olandan gelir...Diğer kardeşlikler soru işaretidir,şaibedir ...
Tanrı Türkü Korusun !!!
Potanın Aslanları
Basketten çok anlamam; doğruya doğru...zaten klişe başlığa bakarak da bunu görebilirsiniz.Nedense beni çok çekmemiştir.Sürekli atlayıp zıplayan oyuncular ve bitmek bilmeyen 2 dakikalar.Öyle ki bakıyosun maçın bitimine 02:00 yazıyor.Ama maç 15 dakika sonra bitiyor..Kardeşim maçın bitimine 2 dak.varsa 3dk sonra biter ,4 dk olur hadi bilemedin 5 dk.olur.Ama 15 dk. bitmez dimi güzel abicim.Yani baskette bunu ciddi eksiklik görüyorum,yetkililer el atmalı....Malum futbolsuzluğun FA Cup'lar haricinde kafama vurduğu şu güzel yağmurlu günlerde kendime heyecan arayıp Galatasaray-Fenerbahçe basket maçına bakmayı görev edindim.Takipçisi olmadığım için takım performanslarını bilmesem de sorduklarım fener rahat kazanır diyordu.Renk aşkına bu duruma daha gıcık olup maça 2 saat kala futbol maçı gibi heyecanlanmaya başlamıştım.Malum ,derby...hiç de belli olmazdı sonuç. Nitekim öyle de oldu.Galatasaray maçın ilk periyodundan sonuna kadar fenere hiç öne geçme şansı tanımadan eze eze 78-62 yendi.Bir ara pota altında sıkıntı yaşadık fark 4 sayıya kadar indi ama o kadardı.Aslanlar harika oynadı.Seyirci devdi...Bu arada şu pota altında beleş bekleyen üstüne smaç atan oyunculara karşı ofsayt taktiğide baskete yarayabilir tavsiye ederim:) Yine de yılda 2 basket maçı yeter bana şimdilik...ps:bu arada tek vizyonu Galatasaray ile uğraşmak olan ,tarihin en kötü spor müdürü ibrahim seten'in kulakları çınlasın; http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Favori_Fener_216427_5&tarih=03.01.2009&Newsid=216427&Categoryid=5
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Kayıtlar
